KAYISI HAKKINDA

Ülkemizde Yetiştirilen Bazı Önemli Kayısı Çeşitleri

Kurutmalık Çeşitler

Hacıhaliloğlu, Kabaaşı, Soğancı, Çataloğlu, Çöloğlu.

Hacıhaliloğlu: Malatya’nın en önemli kurutmalık kayısı çeşididir. Bölgede yaygın olarak yetiştirilmekte ve kayısı ağaç varlığının %70-75’ini oluşturmaktadır. Ağaçları yüksek boylu, dik, dalları yayvan, çok kuvvetli ve çabuk büyür. Kuvvetli ve sulanan topraklarda her yıl ürün verir. Verimi orta, dona, kurağa, monilya ve çil hastalıklarına karşı duyarlıdır. İyi bakılmayan ağaçlar periyodisite gösterme eğilimindedir. Meyveleri orta irilikte, 25-30 g ağırlıkta, meyve şekli oval, simetrik, meyve kabuk ve et rengi sarı, sert dokulu ve kırmızı yanak oluşturma eğilimindedir. Meyve kabuğu ince, meyvelerin yola dayanımı iyidir. Meyve az sulu, çok tatlı, aromalı, SÇKM’si yüksektir. Bu özellikleri nedeniyle son yıllarda Hacıhaliloğlu çeşidi sofralık kayısı olarak da iç ve dış pazarlara gönderilmektedir.

Kabaaşı: Son yıllarda Malatya ve çevresinde geniş miktarda yetiştirilmeye başlanmış, Malatya’da ağaç sayısı bakımından Hacıhaliloğlu çeşidinden sonra ikinci sırada gelmektedir. Ağaçları orta büyüklükte, dik ve kuvvetli gelişir. Ağaç verimliliği orta düzeydedir. Meyve orta irilikte, 30-35 g ağırlığında, meyve oval şekilli ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, SÇKM % 24-26, meyve eti sert dokuludur. Çekirdeği tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Temmuz ortasında olgunlaşır. Ağaçları çiçek monilyasına hassas olup çil hastalığına dayanımı Hacihaliloğlu çeşidine göre daha iyidir.

Soğancı: Ağaçları iri, dik-yayvan şekilli olup, orta derecede verimlidir. Meyveleri 28-38 g ağırlığında, yuvarlak şekilli, meyve kabuk ve et rengi sarıdır. Meyvesi tatlı, SÇKM’si % 23-26, meyve eti sert dokuludur. Çekirdek yuvarlak şekilli, tatlı ve meyve etine yarı yapışıktır. Meyveleri parlak ve gösterişli olduğundan son zamanlarda sofralık olarak tüketimi artmıştır. Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır.

Çataloğlu: Malatya’nın kurutmalık kayısı çeşitlerindendir. Dik-yayvan habitüse sahip Çataloğlu çeşidinin dalları aşağı doğru sarkıktır. Ağaçları verimlidir. Meyvesi orta irilikte, 25-35 g ağırlığında, oval şekilli, meyve et rengi sarıdır. Meyvenin güneş gören kısmında kırmızı yanak oluşturur. Meyve eti sert, tatlı, lezzetli, az sulu, SÇKM’si % 24-28, çekirdek oval şekilli, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır.

Sofralık Çeşitler

Hasanbey, Şalak (Aprikoz), Şekerpare, Şam, Turfanda İzmir, Tokaloğlu, Alyanak, Ethembey, Karacabey, Mahmudun Eriği, Adilcevaz 5, İri Bitirgen, Precoce de Tyrinthe, Precoce de Colomer, Canino, Luizet, Roxana, Ninfa.

Hasanbey: Malatya’nın en önemli sofralık kayısı çeşididir. Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Dalları sarkıktır. Ağaçların verimliliği orta düzeydedir. Meyve kalp şeklinde, iri, 40-55 g ağırlığında, meyve eti sert dokulu ve tatlıdır. SÇKM % 18-22, meyve kabuk ve et rengi sarıdır. Çekirdek uzun-oval, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Meyvesinin iri, gösterişli ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle büyük tüketim merkezlerine gönderilmeye uygundur.

Aprikoz: Iğdır ve Kağızman bölgesinin sofralık kayısı çeşididir. Bu çeşidin kökeni tam olarak bilinmemektedir. Ermenistan’da bu çeşide Erevani denmektedir. Yayvan taçlı fakat çok kuvvetli büyüyen ağaçlar meydana getirir. Meyve şekli eliptiktir. Meyve oldukça iri olup, ortalama meyve ağırlığı 50-60 g arasında değişir. Meyve kabuk ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve meyve et dokusu orta sertlikte olup meyveler belirgin şekilde simetriktir. Çekirdekleri uzun şekilli, tatlı ve meyve etine yapışık değildir.

Şekerpare: Ağaç şekli yayvan olup, kuvvetli büyür. Ağaçları yüksek verimlidir. Meyve ufak, 25-30 g ağırlığında, oval şekilli, meyve kabuk ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, et dokusu orta sertlikte olup, meyveler belirgin şekilde kırmızı yanak oluşturur. Meyve kabuğu paslı ve beneklidir. Yuvarlak şekilli, çekirdekleri tatlı olup, meyve etine yapışık değildir.

Alyanak: İzmir’in erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaç şekli yayvan olup, kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyveler 30-45 g ağırlığında, basık oval şekilli, meyve et rengi turuncu olup, kuvvetli şekilde kırmızı yanak oluşturur. Meyveleri mayhoş, yumuşak dokulu, SÇKM miktarı % 12-14, çekirdeği acı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Haziran sonu-Temmuz ayının birinci haftasında olgunlaşır.

Tokaloğlu-Erzincan: Erzincan’ın sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup, kuvvetli gelişir. Meyveleri oval şekilli, 40-55 g ağırlığında ve meyve et rengi sarıdır. Tatlı, yumuşak dokulu, SÇKM % 16-18’dir. Çekirdekleri tatlı ve meyve etine yarı yapışıktır. Meyveleri Temmuz ayının birinci haftası olgunlaşmaya başlar. Çeşidin soğuklama ihtiyacı 950-1229 saattir.

Tokaloğlu-Yalova: Yalova’nın sofralık kayısı çeşididir. Dik-yayvan şekilli ağaçları kuvvetli gelişir. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve yuvarlak şekilli ve 35-50 g ağırlığında, meyve et rengi sarı ve meyvelerin yanak oluşturma eğilimi zayıftır. Meyve tatlı, yumuşak dokulu, SÇKM 15-18, çekirdeği acı ve meyve etine yapışık değildir. Haziran ayının üçüncü haftası olgunlaşır.

Tokaloğlu-Konya Ereğli: Konya’nın sofralık kayısı çeşididir. Dik şekilli ağaçları orta kuvvette büyür. Ağaç verimliliği ortadır. Meyve kalp şeklinde, karın çizgisi belirgin ve asimetrik olup meyve ağırlığı 32-40 gram arasındadır. Meyve et rengi sarı, SÇKM’si % 17-19, çekirdeği tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Temmuz ayının üçüncü haftası olgunlaşır.

İri Bitirgen: Tekirdağ’ın geçci sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Zayıf gelişen ağaçları dik-yayvan şekilli, ağaç verimliliği ortadır. Meyve şekli oval, 33-40 g ağırlığında, az tatlı uve sert dokuludur. Meyve et rengi turuncu, meyve karın çizgisi belirgin ve asimetriktir. SÇKM’si % 18-21, çekirdeği tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci yarısı olgunlaşır.

Karacabey: Bursa’nın erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları yayvan şekilli olup, zayıf büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve kalp şeklinde, 35-45 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve simetriktir. Meyve et rengi turuncu ve kuvvetli yanak oluşturur, az tatlı ve gevrektir. SÇKM % 12-14, çekirdeği acı ve meyve etine yarı bağlıdır. Malatya şartlarında Temmuz başında olgunlaşır.

Precoce de Tyrinthe: Erkenci bir Yunan çeşididir. Sofralık bir çeşit olup, ağaçları kuvvetli ve oldukça verimlidir. Meyveleri iri, uzunca şekilli ve oldukça dayanıklıdır. Meyve kabuğu açık portakal sarısı ve kırmızı yanaklıdır. Meyve eti koyu turuncu renkte, meyve suyu kalitesi orta derecededir. Çekirdeği acı, orta uzun şekilli ve ete yarı yapışıktır.

Roxana: Ağaç kuvvetli olup, yayvan büyür. Erken meyveye yatar. Soğuklama gereksinimi yüksektir. Geç çiçek açar, soğuklara karşı dayanıklıdır. Verim orta-yüksek olup, meyve çok iridir (80-120 g). Sulanmasına özen gösterilmelidir. Çok güzel kırmızı renklidir. Meyve eti turuncu, çekirdeği tatlı ve iridir.

Ninfa: Zayıfça gelişen bir ağaç yapısına sahip, sofralık bir çeşittir. Verim yüksek ve devamlıdır. Meyve iriliği orta büyüklükte olup P. De Tyrinthe’den 12-15 gün önce olgunlaşır.

Sofralık ve kurutmalık olarak değerlendirilen kayısı ayrıca meyve suyu, konserve, kayısı pulpu, kayısı nektarı, kayısılı içecekler, kayısı reçeli, marmelat, jöle, krema, şekerleme, pasta ve kayısı turşusu gibi işlenmiş kayısı ürünleri olarak da değerlendirilmektedir.


Kayısının Faydaları

Kayısı, özellikle potasyum yönünden zengindir. Potasyum minerali, normal kalp atışı, kan basıncının ayarlanması ve kasların kasılıp gevşeme hareketinin gerçekleştirilmesi için önemlidir. Kayısının içinde bulunan beta karoten, kanserin, özellikle akciğer kanserinin, kalp hastalıklarının ve kataraktın önlenmesine yardımcıdır. Kayısı içerdiği kalsiyum ve magnezyum sayesinde kemik erimesinin önlenmesine de faydalıdır. Ayrıca diş sağlığı açısından da önemlidir. İçerdiği demir ile kansızlığı önler, kan yapımına yardımcı olur, cildi ve saçı canlı tutma özelliği vardır. Demir, oksijenin vücutta tüm dokulara taşınmasına yardımcı olur, kan yapımını sağlar.
Kayısı, doğal lif yani posa açısından çok zengin bir meyvedir. Bu özelliği ile bağırsakları korur, sindirim problemlerine yardımcı olur. Lifli besinlerin kan şekerinin daha dengeli yükselmesini sağladığı, Alınan posa miktarı arttıkça koroner kalp hastalığı ve buna bağlı gerçekleşen ölüm oranında azalma olduğu görülmüştür. Posalı besinler; kanser yapıcı zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttığı ve bağırsak duvarı ile temasını azalttığı için kanserden korunmada da faydalı olurlar.

Kayısı, kuru yada taze yenebileceği gibi reçeli ve kompostosuda yapılabilir.

Kayısının yemeklerden sonra yenmesi ise hazmı kolaylaştırır.

Bunların dışında Kayısı cilt bakımında da maske olarak kullanılır ve Kayısı çekirdeği yağ elde etmek için kullanılır.


Kayısı Tarihçesi

Tarihi kaynaklara göre Türkistan, Orta Asya ve Batı Çin’i içerisine alan çok geniş bir bölgenin kayısının ana vatanı olduğu sanılmaktadır. Günümüzden 5000 yıl gibi çok uzun bir zaman önce kayısı bu bölgede bilinmekte ve tarımı yapılmaktaydı. Büyük İskender’in seferleri sırasında kayısı M.Ö. IV’yy’da Anadolu’ya getirilmiş yetişmesi için uygun iklim ve toprakları Anadolu’da bulunduğundan Anadolu kayısının ikinci vatanı olmuştur. M.Ö. I. Yy’da Roma ve Pers savaşları sırasında Ermeni tüccarlar tarafından önce İtalya’ya sonra da Yunanistan’a götürülmüştür. İtalya ve Yunanistan’dan diğer Avrupa ülkelerine geçişi uzun yıllar almış 13. Yy’da İspanya ve İngiltere, >17. Yy’da da Fransa ve Amerika’ya da götürülmüştür.

Kayısı, coğrafik olarak dünyanın hemen hemen her yerine dağılmış olsa da daha çok Akdeniz’e yakın olan ülkelerde Avrupa, Orta Asya, Amerika ve Afrika kıtalarına yayılmış ve burada yetişme alanları bulmuştur. Dünya yaş kayısı üretiminde Türkiye birinci sıradadır. Türkiye’yi İspanya, İtalya, birleşik devletler topluluğu, İran Fransa, Yunanistan ve ABD izlemektedir. Bu birinci grup ülkelerin yaş kayısı üretimleri 100 bin tonun üzerindedir. Birinci gruba Fas, Pakistan, Suriye, Çin, Güney Afrika, Macaristan, eski Yugoslavya, Romanya, Avustralya, takip etmektedir.

Dünya yaş kayısı üretiminin yaklaşık % 10-15′inin yapıldığı Türkiye’de 6 kayısı bölgesi bulunmaktadır. Bu bölgeler;

Malatya, Elazığ, Erzincan bölgesi
Kars, Iğdır bölgesi
Akdeniz (Mersin, Mut, Antakya) bölgesi
Marmara Bölgesi
Ege Bölgesi
İç Anadolu Bölgesi
Bu bölgeler içerisinde Malatya, Elazığ, Erzincan bölgesi dışındaki bölgelerin üretimleri sofralık tüketime yöneliktir. Birinci bölgedeki kayısıların çoğunluğu kurutulmakta ve bu bölge dünya kuru kayısı üretiminin yaklaşık % 85-90′ını karşılamaktadır